Site icon Erkin EROL

Abraham ağabeyimiz ile E-Ticaret üzerine sohbet

Merhaba Erkin Erol Blog takipçileri. Yine dolu dolu bir yazı ile serimize devam ediyoruz. Zencefilli çaylar hazırsa okumaya geçelim.
**
İşi gücü bıraktık, dünya kupasını takip eder gibi Coronayı takip ediyoruz. Bir yandan evden çalışma tartışılırken bir yandan da normalleşme adımlarında majör süreçlerden geçiyoruz. Her konuda bir uzman bir konuyu saatlerce konuşuyor. Ya da her konuda uzman olduğunu zannettiğimiz kişiler.
**
Şimdi temel sorunumuz nedir biliyor musunuz? Sürekli ortalıkta dolaşan

Sürekli bir şeylerin zamanı! :)) Eee biz yıllardır aralıksız olarak bu eylemleri kalem kalem anlattık. E-Ticaret o zaman çok maliyetli geliyordu. Birden iş başa düşünce kıymetli oldu. Bu ilgiden çok memnun olmamak lazım. Zira aşırı bir memnuniyet bir yandan zarara dönüşecek.


Neden derseniz, bunu bir dönem linkedln ‘ de dolaşan “Survivorship Bias” ile anlatmak isterim. Yukarıda paylaşmış olduğun görsel, hatırlarsınız ki II. dünya savaşından dönen uçaklarda mermi izlerinin olduğu fotoğraftır.

Bilgilere göre bu aşırı mermi alan yerleri zırhlamayı düşünürler. Çünkü o alanlardan savaş esnasında aşırı seviyede vurulmuşlardır. Fakat “Abraham Wald” bu durumun aksini düşünerek tam tersine oradan vurulduğu için uçaklar dönebildi fikrini ortaya koyar. Yani ” uçak diğer gövde veya alanlarından vurulsaydı bu uçaklar düşecekti” fikrini benimsetir ve o kalan yerleri zırhlayarak çözüme gidilmesini sağlar. Böylece vurulmayan yerlerin uçağı düşürme olasılığında önlem alarak farklı bir açıdan güvenliği sağlar.


Efenim hiçbir şekilde Abraham abimiz olmak gibi bir gayem olmadı lakin şuan aşırı bir şekilde e-ticaretçilik akımına da bir o kadar mesafeli ve kontrollü girişme taraftarıyım. Birçok köklü firmalar marketçilik işine girerken bir yandan da bu işleri hafife alan, Linkledin taytıllarında CEO yazıp “bu devirde herkeş eticaret, ben de online domatesçi olacağım” diye dalga geçen yöneticileri de görüyoruz.

Bu bir erezyondur. E-Ticaret erozyonu. Yani hedeflerinde hiçbir şekilde e-ticareti konuşlandırmayan firma ve kişilerin sömürüsüdür.


Bir konuda aşırı akış, aşırı ilgi, hızlı para kazandıran olguları gösterdiğimiz zaman, ilgi duymayı çok severiz. Bu işler kepçe izlemek gibidir. Hiç alakanız olmaz ama saatlerce çekirdekle izleriz. Hiç alakanız yoktur ama kıtlıktan korkar gibi luppo alma heyecanıdır. Yani bir takım olaylara toplu olarak alakasızca ilgi alaka ve heyecan veren insanlarız. Hal böyle olunca bu erozyona toplumun bize verdiği yetkiyle bir bilirkişi olarak itiraz ediyoruz.


Herkes e-ticaret yapabilir bu arada. Sadece süreç yönetimi, konulara bakış açısını ele alarak girişimcilerin ne yapması gerektiği yönündeyiz. Yani bu sisteme o kadar kolay bir giriş var zannediliyor ki mesleğin ve bu meslek dalının neredeyse hiçe sayıldığı etkinlikler dinliyoruz.
Ağğğbi ya, e-ticaret çok kolay.. Evet çok kolay, o yüzden bırakın ayda, günde yüzlerce e-ticaret açıldığı gibi kapanıyor. Birşeyleri kolaylaştırmaktan vazgeçelim.

Kolaylaştırma çabası başarı getirmez, getiremez.

Corona etkisi yurdumuzda buram buram devam ediyor. Neyse ki dünyanın sayılı sağlık ordusuna sahibiz ve büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, “Beni Türk Hekimlerine Emanet Ediniz” işte bu parola ile sağlıklı günler bizleri bekleyecek ve şimdi herkes bu işe sıfırdan başlarken eğitimini, tedariğini, bilgisini arttırıp ondan sonra planlama yapacak.

Önümüzü görmeden asla ve asla başarılı olamayız.
Keyifli ve sağlıklı günlere.

Exit mobile version